13 research outputs found

    Perceptions of special education academic staff: Who should be employed as special education teachers?

    Get PDF
    The aim of this study is to identify the perceptions of special education department staff about people employed as special education teachers. In this study, the effects of employment policies upon quality of special education and special education are discussed. In this regard, during the present study, the qualitative data were collected through semi -structured interviews held with academicians (n=24) of special education department in the spring of 2007-2008 academic year on the basis of the interview questions developed by the researcher.  Participants pointed out that special education teacher should be the graduates of special education departments, classroom teachers should support special education teachers.Giriş: Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren her alanda olduğu gibi özel eğitim alanında da öğretmen ihtiyacı farklı şekillerde karşılanmaya çalışılmıştır. Bu talebin özel eğitim öğretmenliğinin mezunlarından karşılanamaması ve farklı yollarla öğretmen talebinin karşılanması "özel eğitim öğretmeni kimdir?" Sorusunu gündeme getirmektedir. Miller ve Porter (1999) özel eğitim öğretmenini özel eğitime muhtaç çocuklarla doğrudan ya da dolaylı olarak çalışan kişiler, özel eğitime muhtaçlarla ilişkilerinde bilgi, beceri ve anlama düzeyinde diğer öğretmenlerden daha farklı bir rol üstlenebilenlerdir" diyerek cevaplamaktadırlar. Amerika'da İş İstatistikleri bürosunun (2009) özel eğitim öğretmeni tanımı "özel eğitim öğretmeni çeşitli engelleri olan gençlerle ve çocuklarla çalışan kişidir" şeklindedir. Bu tanım ülkeden ülkeye hatta kurumdan kuruma göre değişiklik göstermesine rağmen özel eğitimin amaçları doğrultusunda bu alanda çalışacak kişinin başka bir ifade ile özel eğitim öğretmeninin bu alanda eğitim alması ve bu alanda çalışmayı sürdürmesi gerekmektedir. Ancak uygulamalara bakıldığında alanda istihdam edilenlerin bir bölümünün özel eğitim öğretmenliklerinden mezun olmadıkları görülmektedir. Farklı alanlardan mezun olup özel eğitim öğretmeni olarak istihdam edilen bu öğretmenlerin pek çok sorunla karşı karşıya kaldıkları da görülmektedir.Bu nedenle bu çalışmanın amacı  "Özel eğitim bölümü öğretim elemanlarının özel eğitim öğretmeni olarak istihdam edilenlere ilişkin görüşlerinin" belirlenmesidir. Araştırmacı tarafından çalışmanın amacı doğrultusunda hazırlanan ve geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formunda yer alan aşağıdaki 8 soru özel eğitim bölümü öğretim elemanlarına sorulmuştur.1.    Özel eğitim bölümünden mezun olan öğrenciler için istihdam alanları nelerdir?2.    Özel eğitim bölümünden mezun olan  öğrencilerin istihdam oranları nelerdir?3.    Sizce kimler özel eğitim öğretmeni olmalıdır? Neden?4.    MEB'lığının özel eğitim öğretmeni atama konusunda izlediği politikalara ilişkin  görüşleriniz nelerdir? (-Alan dışı öğretmen atama;  - Hizmet içi eğitim yoluyla atama; - Alan öğretmeni)5.    Özel eğitim öğretmeni olarak başka branşlardan mezun olanlarında atanması konusunda ki görüşleriniz nelerdir?6.    Hizmetiçi eğitim kursları ile özel eğitim öğretmeni olmanın sizce olumlu ve sakıncalı yanları nelerdir?7.    Sizce mezunlarınız yeterli derecede alan ve uygulama bilgisine sahipler mi? Eğer değilllerse eksiklikler nelerdir? Bu eksiklikleri gidermek için neler yapılmalıdır?8.    Özel eğitim öğretmenlerinin de Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ile atanması konusunda düşünceleriniz nelerdir?Yöntem: Toplam 10 üniversitede (Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, 19 Mayıs Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi) özel eğitim bölümü aktif olarak bulunmaktadır. Üniversitelerin bazılarında sadece bölüm başkanı olarak birer öğretim üyesinin bulunması ya da sadece öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi kadrosu dolu olan üniversiteler çalışmanın dışında bırakılmıştır. Bu araştırmanın doctor, 8 % (n= 2); lecturer, 8 (n= 2)%; research assistant doctor 4 % (n= 1); and research assistant, 40 % (n= 10). genel evrenini Üniversitelerde görev yapan özel eğitim bölümü öğretim elemanları (n=96) oluşturmaktadır. Bu araştırma sırasında araştırma ile ilgili nitel veriler araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış bir görüşme aracı kullanılarak 2007-2008 öğretim yılı bahar döneminde Üniversitelerin Özel Eğitim Bölümünde görev yapan öğretim elemanları (n=25) ile yapılan görüşmelerle toplanmıştır. Araştırmaya katılan öğretim üyelerinin (n= 25)  %64'ü (n=16) bayan öğretim üyeleri, % 36'sı (n=8) erkek öğretim üyeleri oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan öğretim üyelerinin % 8'i profesör doktor, % 8'i doçent doktor, % 24'ü yardımcı doçent doktor, % 8'i öğretim görevlisi doktor, % 8'i öğretim görevlisi, % 43'ü doktor araştırma görevlisi,  % 40'ı araştırma görevlisidir. Sonuçlar ve Öneriler:Bu araştırmadan elde edilen sonuçlardan bazıları şunlardır: Katılımcıların hepsi kimler özel eğitim öğretmeni olmalıdır sorusuna özel eğitim mezunları özel eğitim öğretmeni olmalıdır diye cevaplamışlardır. Bunun nedenlerini de söyle sıralamışlardır: bir eğitim sonucunda yapılacak bir meslek olması, eğitim programları bu alanda çalışmak üzere düzenlenmiş olması, yapılan işin özveri, istek ve sabır gerektirmesi, uzmanlık gerektirmesi gibi.Katılımcıların tamamı MEB'nın atama politikalarını uygun bulmadıklarını belirtmiş ancak yapılacak bir şeyin olmadığını da vurgulamışlardır. Diğer yandan bu durumun alanda çalışanları, öğrencileri ve aileleri etkileyeceği gibi yeni mezun olacaklarında istihdam sıkıntısı çekeceğini düşündürmektedir. Ayrıca bir süre sonra alanda çalışanların niteliği ile ilgili sıkıntılarda yaşanabilir diye düşünülmektedir. Bu uygulamanın özel gereksinimli çocuk ve ailelerin zarar görmesine neden olabileceğini düşünmektedirler.Katılımcılar hizmet içi eğitim kursları ile özel eğitim öğretmeni olmanın olumlu yanlarından biri  olarak özel eğitimin tanımının öğretilmesi, diğeri ise mevcut öğretmen açığının bir şekilde kapatmasıdır şeklinde görüş bildirmişlerdir. Sakıncalı yanları ise hizmet içi eğitimlerin sürelerinin özel eğitim öğretmeni olarak yetişmeleri için yeterli olmaması, özel eğitime muhtaç çocukları tanımadıkları için nasıl davranacaklarını, nasıl eğitim vereceklerini bilememeleri söylenebilir. Katılımcılar yetiştirdikleri özel eğitim öğretmenlerinin teorik olarak yeterli olduğunu ancak uygulamada eksikliklerinin olabileceğini ifade etmişlerdir. Bunun yanında özel eğitim alanında alt dallarınında olması alan bilgilerinin bazı noktalarda eksik olmasına neden olduğunu da vurgulamaktadır. Ayrıca katılımcılar KPSS sınavının içeriğinin programla uyumlu olmaması nedeniyle uygun bulmuyorlar.Genel olarak bakıldığında katılımcılar özel eğitim öğretmenliğine en uygun adayların yine özel eğitim bölümlerinden mezun olanların olduğu sonucuna ulaşmaktadırlar. Ayrıca bu bölümlerden de mezun olanların eksikliklerinin olabileceğini ama bu eksikliklerin hizmet içi eğitimlerle karşılanabileceği düşünülmektedir. Ancak bu çalışma da katılımcıların hiç bir şekilde sınıf öğretmenlerinin ya da başka alanlardan mezun olanların bu alanda öğretmenlik yapmasını uygun bulmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bu araştırmanın sonuçları ışığında ve literatür dikkate alındığında özel eğitim bölümlerinden mezun olmayanların özel eğitim öğretmeni olarak atanması uygun gözükmemektedir. Ancak sınıf öğretmenleri ile koordineli çalışması da öğretimsel ve mesleki tecrübeler açısından gerekliliktir (Bouck, 2007).Bu bulgular ışığında aşağıdaki öneriler geliştirilebilinir:1.    Özel eğitim öğretmenleri mutlaka alandan yetiştirilmelidir.2.    Özel eğitim öğretmenleri hizmetleri süresince belli aralıklarla hizmet içi eğitime tabi tutulmalıdır.3.    Sınıf öğretmenlerine böyle formasyon yüklenecekse lisans eğitim programları yeniden düzenlenerek yan alan çalışmaları yapılmalıdır

    Relationship between teacher's work engagement and effectiveness of school: Öğretmenlerin işe angaje olmaları ile okul etkililiği arasındaki ilişki

    Get PDF
    In this study, it is aimed to determine whether there is a relationship between the perceptions of teachers about engagement to work and their perceptions about the effectiveness of the schools. In addition, according to the personal characteristics of teachers, it is important to determine whether there is a statistically significant relationship between teachers' perceptions about engagement of work and school effectiveness. Quantitative research was conducted in correlatıonal resarch type. The study population consisted of teachers working in high schools in the central district of Bolu in the academic year 2018-2019. The scale of engagement to work and the effective school scale were used in the study. Frequency, percentage, mean, standard deviation, Mann Whitney U test, Kruskal Wallis and Spearman Rho correlation analysis were used to analyze the data. According to the results of the research, I agree with the level of attitudes of teachers regarding their engagement to work, and the effectiveness of schools, I agree with the dimensions of manager, teacher and school environment education process but they are undecided about the effectiveness of students and parents. Significant differences were found between personal variables in terms of gender, age, seniority, type of school, and there was a positive and moderate significant relationship between teachers' engagement with the job and their opinions about the effectiveness of schools. ​Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file.   Özet Bu araştırmada öğretmenlerin işe angaje olma durumlarına ilişkin algıları ile okulların etkililiğine yönelik algıları arasında ilişki olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca öğretmenlerin kişisel özelliklerine göre öğretmenlerin okulların etkililiğine ve işe angaje olmalarına yönelik algıları arasında istatistik olarak anlamlı ilişkiler olup olmadığı da saptanmıştır. Çalışma nicel bir araştırma olup ilişkisel tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma çalışma evrenini 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Bolu ili Merkez ilçede bulunan ortaöğretim kurumlarında çalışan 276 öğretmenler oluşturmuştur. Araştırmada ölçme aracı olarak işe angaje olma (Köse, 2015) ve etkili okul ölçeği (Uğurlu ve Abdurrezzak, 2015) kullanılmıştır. Verilerin analizinde frekans, yüzde, ortalama, standart sapma, Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis ve Spearman Rho korelasyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerin işe angaje olma durumlarına ilişkin görüşleri katılıyorum düzeyinde, okulların etkililiğine ilişkin görüşleri ise yönetici, öğretmen ile okul ortamı ve eğitim-öğretim süreci boyutlarında katılıyorum fakat öğrenci ile okul çevresi ve veliler boyutlarına yönelik kararsızım düzeyindedir. Kişisel değişkenlerden cinsiyet, yaş, kıdem, okul türü açısından anlamlı farklılıklar bulunmuş olup, öğretmenlerin işe angaje olma ile okulların etkililiğine yönelik görüşleri arasında pozitif yönde ve orta düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur

    Political Games in Universities: A Case Study

    Get PDF
    AbstractPower has a great importance in organization life, which has intense social relations. People working organizations might play various political games in order to get power or maintain the control they have over other people. The purpose of this study is to elicit political games that academicians play in universities. In this study data were collected through semi structured interview method and analysed with descriptive and content analysis. One of the results is that academicians working in universities challenge to formal authorities from time to time. Especially they react to the authorities when the problem is about their rights and duties..

    Okul Yöneticilerinin Sosyal Takas, Özümseme Kapasitesi ve Psikolojik Sözleşme Algıları Arasındaki İlişki

    Get PDF
    DergiPark: 691355tredBu çalışmanın amacı; okul yöneticilerinin görüşleri doğrultusunda sosyal takas, özümseme kapasitesi ve psikolojik sözleşme algıları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkinin olup olmadığının belirlenmesidir. Okul yöneticilerinin sosyal takas, özümseme kapasitesi ve psikolojik sözleşme algılarına ilişkin görüşleri kişisel değişkenlere göre incelenmiştir. Araştırmanın evrenini 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Bolu ilinde ilkokul, ortaokul ve liselerde görev yapan 249 okul yöneticisi oluşturmaktadır. Araştırmada Shore, Tetrick, Lynch Barksdale (2006) tarafından geliştirilen ve Karagonlar, Öztürk Özmen (2016) tarafından Türkçe uyarlaması yapılan Sosyal Takas Algısı Ölçeği ve Demirer (2019) tarafından geliştirilen Özümseme Kapasitesi Ölçeği ile Okul Yöneticilerinin Psikolojik Sözleşme Algısı Ölçeği kullanılmıştır. Okul yöneticilerinin sosyal takas algısında cinsiyet değişkenine göre; özümseme kapasitesi düzeylerinde görev değişkenine göre anlamlı fark bulunmuştur. Ayrıca okul yöneticilerinin psikolojik sözleşme algıları arasında görev, yaş ve yöneticilik kıdemi değişkenlerine göre anlamlı fark bulunmuştur. Okul yöneticilerinin sosyal takas, özümseme kapasitesi ve psikolojik sözleşme algıları arasında orta düzeyde anlamlı pozitif ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır

    Examination of 2015 Human Development Index in Terms of Education: Comparison of the Continents and Turkey

    Get PDF
    This study aims to compare Turkey to the first three countries from each continent in terms of educational indicators in 2015 Human Development Report.  In line with this aim, it is a case study utilizing document review method.  Analysis of the data has been carried out on a single document which is United Nations Development Report (2015).  To determine the sample, data were categorized according to continents and the first three countries of continents were compared to Turkey.  The indicators evaluated in the scope of this study are expected and net enrollment rates, population with at least some secondary education, inequality in education and adjusted ineqaulity index in education, satisfaction with education quality, international student mobility, workforce with higher education, education achievements and the population between 15-24 unemployed and unschooled.  The findings of the study showed that Turkey does not have satisfying values in terms of these indicators and appears at the bottom of the list or very close to the bottom.  It is also suggested that Turkey should invest more to education to have a better performance in human development index. Keywords: continents, education, human development, index, report, Turkey, UND

    Teachers’ Views on Cyberloafing and Impression Management Tactics

    Get PDF
    The aim of this study is to identify secondary school teachers’ employed in Nevşehir central district views on impression management tactics and cyberloafing.  It also aims to determine whether there is a significant relationship between their views.  The study was conducted in relational screening model.  On the other hand, the universe of the study consisted of 316 secondary school teachers employed in Nevşehir central district during 2015-2016 academic year.  Of the participants 55,4 % were females and 44.6 % were males.  40.5 % of them had 1-10 years experience, 50 % of them had 11-20 years experience and 9.5 % had 21 and more years experience.  18 % of the participants aged between 20-30; 62.3 % of them aged between 31-40; 17.1 % aged between 41-50 and finally 2.2% were 51 and over.  Considering their graduation 94.3 % had undergraduate while only 5.7 % of them had graduate degree.  Data were collected through Impression Management Tactics Scale and Cyberloafing Scale.  In the analysis of the data, means and standard deviations were calculated; Mann Whitney U, Kruskal Wallis H and Spearman’s Rho correlation analysis were conducted.  According to results of the study, teachers apply to impression management tactics but not very frequently and the level of cyberloafing behavior was “occasionally”.  A positive low level significant relationship was found between teachers’ views on impression management and cyberloafing. Keywords: Impression management, cyberloafing, teacher

    öğretmen iş performansı ölçeğinin geliştirilmesi ve öğretmenlerin iş performansı düzeyinin belirlenmesi

    Get PDF
    This study aims to develop a valid and reliable scale to measure teachers’ self-reported job performance and use it for the first time on the target group. In line with this aim, the current study employed a single surveying model. The study sample consisted of three groups. There are 265 teachers in the first group; 509 teachers in the second and 1935 teachers in the last one. Exploratory factor analysis and confirmatory factor analysis were used to determine the factor structure of the teachers’ job performance scale (TJPS). Cronbach’s Alpha reliability coefficient and item statistics were also calculated. Results showed that the TJPS is a valid and reliable threedimensional measure: task performance (16 items), contextual performance (9 items) and adaptive performance (12 items). On the other hand, teachers’ performance level is “always” for task, adaptive and the overall scale and sometimes for contextual performance. Based on the findings, some suggestions were made.Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin iş performansını öz-bildirim yöntemiyle ölçmede kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı geliştirmek ve geliştirilen ölçeğin ilk uygulamasını hedef grup üzerinde yürütmektir. Bu amaç doğrultusunda, araştırmada tekil tarama yöntemi esas alınmıştır. Araştırma üç farklı çalışma grubu üzerinde yürütülmüştür. Birinci çalışma grubunda 265 öğretmen; ikinci çalışma grubunda 509 öğretmen ve üçüncü çalışma grubunda 1935 öğretmen yer almaktadır. Öğretmen iş performansı ölçeğinin yapı geçerliğini test etmek amacıyla açımlayıcı faktör analizi ve doğrulayıcı faktör analizi yürütülmüştür. Güvenirlik analizleri kapsamında ise Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı ve madde istatistikleri hesaplanmıştır. Elde edilen bulgular ölçeğin geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğuna işaret etmektedir. Ölçek görev performansı (16 madde), bağlamsal performans (9 madde) ve uyumsal performans (12 madde) olmak üzere üç boyuttan oluşmaktadır. Ayrıca, elde edilen bulgular öğretmen iş performansının görev performansı, uyumsal performans ve ölçek genelinde “her zaman” bağlamsal performans boyutunda ise “ara sıra” düzeyinde olduğunu göstermektedir. Bulgular temelinde birtakım öneriler getirilmiştir

    Socio-economic status of Kaman vocational higher school students,Ahi Evran University

    Get PDF
    Çağımızda kaliteli üretimi gerçekleştirebilecek, bilimsel ve teknolojik gelişmeye uyum sağlayabilecek, iş hayatının ihtiyaç duyduğu yüksek nitelikli tekniker ve meslek elemanlarını yetiştirecek eğitim sisteminin sahip olduğu girdilerin temel özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda bu araştırmanın amacı, Yükseköğretim sisteminin önemli bir bileşeni olan meslek yüksekokullarında, nasıl bir öğrenci profilinin bulunduğunun belirlenmesidir. Bu araştırma, bir sosyoekonomik profil çalışması olarak yatay bir sosyal bilim çalışmasıdır. Araştırmada elde edilen veri tabanı ile, bir boyutu mikro ve yatay bir araştırmanın genel sonuçları ortaya konulmak, diğer bir boyutu ile bir çok dikey çalışmanın bir unsurunu oluşturabilecek verileri ortaya çıkartmak amaçlanmıştır. Bu çalışmada verilerin oldukça sınırlı bir analizine yer verilerek genel bir profil sunulmaya çalışılmıştır. Araştırma bulgularına göre; ankete katılan öğrencilerin %49.31’inin genel lise mezunudur. %55.17’sinin ailesi şehir merkezinde ikamet etmekte, %85.17’sinin ailesi sosyal güvenceye sahip bulunmakta, %55.86’sı öğrenim bursu ya da kredi almakta, %23.10’u yarı zamanlı bir işte çalışmakta ve %6.92’si kendisine ait bir arabaya sahip bulunmaktadır. Bu araştırma sonuçları Ahi Evran Üniversitesi Kaman Meslek Yüksekokulu’nun çağdaş ve modern eğitim çalışmaları yapabilmesi için bir kaynak mahiyetindedir. Ayrıca Üniversite yöneticilerine hâli hazırdaki öğrencilerinin profilleri hakkında bir veri tabanı oluşturmaktadır.The fundamental characteristics of the inputs of the education system which would execute production, adapt to the scientific and technological innovations, and raise skilled and qualified individuals who are required for business life should be known. Therefore, the aim of this study is to reveal the profiles of students at vocational high schools which is one of the main components of higher education system. This study is a socio-economic profile study which is a horizontal social sciences research. The purpose of the data collected in the research is two fold. While first is to introduce the results of the micro and study, the second is to reveal the data that may be an issue for many vertical studies. Accommodating the very limited analysis of the data, the very general profile is presented. To the research; 49.31% of the students graduated from college. The percentage of the students whose family live in downtown is 55.17%, 55,17 % of the students' family live in city, whose family have social security is 85.17%, who has scholarship is 55.86%, who have part-time job is 23.10%, and who have his/her own car is 6.92%. This study is a resource for implementing contemporary and modern education at Ahi Evran University Kaman Vocational High School. In addition, this study is a database of the students for the administrators of the high school

    ACADEMICIANS' PERCEPTIONS REGARDING SUPERVISOR SUPPORT, CO-WORKER SUPPORT AND LIFE SATISFACTION

    Get PDF
    This study aimed to examine the academicians’ perceptions regarding supervisor support, co-worker support and life satisfaction. In the study, a survey method in a quantitative research approach was adopted. The study was carried out with the target population, which consists of 778 academicians. Consequently, a total of 317 academicians participated voluntarily. To analyze the data correlation, Kruskal Wallis H Test and Mann Whitney U Test were computed. The results of the study revealed that life satisfaction of academicians displayed no significant difference regarding gender; on the other hand, there were statistically significant differences based on professional seniority and marital status. In addition, academicians’ perceived co-worker support did not differ depending on gender and marital status while it demonstrated significant differences in relation to length of service. Moreover, academicians’ perceived supervisor support showed no significant difference in terms of gender, length of service and marital status. The results of the study also indicated that there were statistically significant positive relationships between life satisfaction and perceived co-worker support, supervisor support

    The relationship between teachers' perceptions of gender equality, organizational ostracism, and organizational obstructıon: Teachers' perceptions of gender equality, organizational ostracism, and organizational obstructıon

    No full text
      The main aim of this study is to define the relationship between teachers' perceptions of gender equality, organizational ostracism, and organizational barriers. The study population of the research consisted of teachers working in public schools in Bolu province and its districts in the 2020-2021 academic year. Data were collected online and 493 participants were included in the research. In the study in which the screening model was used, frequency, percentage, Mann Whitney U test, Kruskal Wallis test, and in the analysis of the data we use simple linear regression analysis tests. When we examine the research findings, it was found out that the gender equality perceptions of the teachers participating in the study are "strongly agree" in the sub-dimensions of family life, school life, social life, work-life, and "strongly agree" in the family effect sub-dimension; “I totally disagree” with the sub-dimensions of isolating and nihilating organizational exclusion scale; In the organizational barriers scale, it was found out that the level of "I do not agree".  In addition, it was found that teacher perceptions differed statistically significantly according to some demographic characteristics. At the last stage, it was concluded that gender equality significantly predicted organizational ostracism and organizational barriers, albeit at a low level. Keywords: Organizational obstruction; organizational ostracism; social gender equality; teache
    corecore